KİTAP İSMİ: MUHBİRLERİN ANILARI (MUHBİRLİK GERÇEĞİ MUHBİRLİĞİN GİZLİ KALMIŞ TÜM SIRLARI)

KİTAP İSMİ: MUHBİRLERİN ANILARI

(MUHBİRLİK GERÇEĞİ MUHBİRLİĞİN GİZLİ KALMIŞ TÜM SIRLARI)

BİYOGRAFİ YAZAR HASAN HÜSEYİN KAHVERENGİ

Hasan Hüseyin kahverengi politik konuların hiç yazılmayan yönlerini yazan bir yazardır. Kolpacılık ve zarfçı mafya konusunda dünyada ilk kitabı yazmıştır.

“Yine intihar komandosu neden olunur.”,”muhbirlik”,”Derin devlet”,”casusluk”,”jitem”,”anarşistler”,”çetelerin bir üstü sayılan illüminati ve gizli örgütlerin işleyiş ve yapılarını kitaplarında tüm gerçek yönleriyle yazmıştır.

Cesaretli olmanın yolları ve korkularımızdan nasıl kurtuluruz kitapları en çok satılan eserleridir.

Yazarın klişeleşmiş özlü sözlerinden birisi olan ‘kimseden korkmayın korkutun korkarlar’ en kabul görenlerden birisidir.

Hasan Hüseyin kahverengi ırkçılık ve bölgecilik karşıtı evrensel düşünen bir yazardır.

ÇOK MUTLUYUM

Gerçek muhbirlerle görüşerek yazdığım muhbirlerin anıları kitabımda muhbirlik gerçeğinin tüm bilinmeyenlerini sizlere sunabilmek çok harika bir duygu olduğunu belirtmek istiyorum.

Yayınevi yetkililerine sonsuz teşekkürler.

KİTAP İSMİ: MUHBİRLERİN ANILARI

(MUHBİRLİK GERÇEĞİ MUHBİRLİĞİN GİZLİ KALMIŞ TÜM SIRLARI)

ARKA KAPAK

Kötülüklere iğrençliklere son… Muhbirler; yeter artık suçlular ortalıkta gezmesinler diyorlar. Nasıl ve neden muhbir olunur.

1- Muhbirliğin tüm jargonları ve detayları. Dünyada hiç yazılmamış ve duyulmamış casusluğun gizemli gerçeklerini öğrenmek ister misiniz?

2- Ülkemizde ve dünyada gerçek yaşanmış muhbirlerin olayları; son günlerde araştırma konusu oldu. Muhbirlerin ve casusların bilinmeyen yönlerini öğreneceksiniz.

3- Korkaklar kesinlikle muhbir olmaz. Bu kitap sadece muhbirliği ve anılarını anlatmıyor. Neler, neler var. Kötülerden ve kötülüklerden nasıl kurtulabiliriz konusundan cesaretli olmaya kadar birçok konu var.

4- Avukat kesimi muhbirlerden neden hoşnut olmazlar?

5- Muhbirlerin casusların iç dünyalarını neler yaşadıklarını bir öğrenebilsem diyor musunuz? Muhbirliğin casusluğun gizemli ve bilinmeyen sırları

6- Muhbirlerden kimler rahatsız olur?

7- Muhbirler devlete ve millete kötü sonuçlar oluşturmayan hiç kimseyi ihbar etmez.

8- Biz muhbirler kimseye zarar vermeyeceğini anladığımız da; sadece kendisini korumak için ağır silah veya tank alan birisini görsek bile ihbar etmeyiz.

9- Şunu tüm dünya bilmelidir. Muhbirlere önem verilseydi toplumlar çok kazanır insanlık acı kayıplara uğramazlardı.

10- Muhbirliğin atmosferinin gizemli dünyası şu an sizde…

11- Kitabınızda muhbirliğin gerçeklerinin yanı sıra casusluğun ve derin devletin derinliklerinde olan bitenlerin sırları da var.

12- İnsanlara eziyet edilirken diğer insanlar sus pus olurken muhbirler ne yapıyorlar?

13- Suçlular suç işlemek için fırsat kollarlarken muhbirler ise suçluları yakalatmak için fırsat kollarlar.

14- Suçlular hâkimiyet alanlarını genişletememelerinin nedenleri muhbirlerdir.

15- Muhbirlerin tüm bağlantılarını yaşam şekilleri merak ediyorsunuz.

16- Kitabınızda ajanlar casuslar ve illüminati konuları ile ilgili sırları da öğreneceksiniz.

YAYINEVİ

“Kolpacılık ve zarfçı mafya”,”cesaretli olmanın yolları”,”dolandırıcılık ve hırsızlıktan kurtulmanın yolları kitaplarını yayınladığımız Hasan Hüseyin Kahverengi muhbirlerin anıları (muhbirlik gerçeği) kitabı dosyasını getirdiğinde diğer yazdığı kitaplar gibi ilgi göreceği belliydi. Yayınlama kararı aldık. Heyecanlanarak beğeni ile okuyacağınızı umuyorum.

ÖNSÖZ BAŞLANGIÇ YAZISI

Muhbirlikle ve casuslukla ilgili her şeyi bulacaksınız. Muhbirlerle görüşmelerimizde biz suçlulara nefes aldırmak istemiyoruz demekteler. Yaşadığımız ülkelerde karışıklıklar istemiyoruz düşüncesindeler. Suçlular bin bir türlü kolpalarla desiselerle hilelerle dalaverelerle insanlığa zarar verirlerken muhbirler neler yapıyorlar. Kötülere karşı olağanüstü mücadeleler gösteren muhbirlerin fevkalade diye yorumlayacağınız anılarını öğreneceksiniz. İnsanlık için gerilimleri tehlikeleri gerektiğinde ise ölümü göze alan fedakâr özel insanlar hangi duyguları yaşıyorlar. Hepsine tanık olacaksınız. Ülkemizdeki ve dünyadaki muhbirlik olaylarını anlatan ayrıntılı ve açıklamalı bir kitap yazma kararı aldığımda bu işi; yani muhbirlik yapanları da bulmalıydım. Evet, bu epeyce zor oldu; sizlerde tahmin etmişsinizdir.

Ülkemizin her kesiminden muhbirlere devletin deyimiyle haber elemanlarına ulaştım. Biz gazeteciler ve yazarlar haber yaptığımızda birilerinden bilgi alıyorsak ses kaydı almak zorundayız. Bu kuralı muhbirlerimize hatırlattık. İsteyenlerin ses kaydını aldık. Gerek görmüyorum ses kaydını yok sayalım diyenleri ise anlayışla karşıladık.

Muhbirlerin anıları kitabını elinize alır almaz hemen bitireceğinizi hatta defalarca okuyacağınızı biliyoruz. Çünkü muhbirlerimiz derin, gizemli ve bilinmeyen konulara değindiler.

Bir ipucu yazıp bu bölümü bitirelim. Ölüm kalım savaşı veren bir çocuğa saldıranları herkes seyrederken muhbirler ne yaparlar yaşanmış bu ve buna benzer gizemli gerçeklerin hepsini kitabınızda bulacaksınız.

Not: Muhbirlerin ifadelerindeki kelime ve anlamlar yazı denetimi yapılarak düzeltilmiştir.

MUHBİRLİK NEDİR

Muhbirlikte vicdan ihbardan önce gelir. Muhbirler için vicdan her şeyden önemlidir. Muhbirlik bir sevdadır. Hem de karşılık beklemeden yapılan bir çalışmadır.

Muhbirlik bir kurum olmamasına rağmen nesilleri koruyan bir güvence ve güçtür.

Muhbirlik kötülüklerle ve kötülerle baş etmek demektir.

Suçları önlemek yapılmış suçları ortaya çıkarmaktır.

Muhbirlikte badireler tehlikeler yaşansa da vazgeçmemektir. Çok sevdiği devleti ve milleti tarafından korunmasa bile küsmemektir.

Muhbirler mahşer günü alınlarının dik olacağını bilirler.

Bedeli ne olursa olsun devleti ve milletini koruma görevini yaparlar. Haklı oldukları davalarda yalnız kalsalar bile zorlarına gitmezler.

MUHBİRLERİN SAYILARI AZALIRSA SUÇLULARIN SAYISI ÇOĞALIR

Dünyada isimleri tarihe geçmiş çok az muhbir vardır. Onların amacı tanınmak şan şöhret para değildir. Onlar için insanlık önemlidir.

Muhbirlerin tümü vicdanlarının rahat olduğunu cesaretli ve mutlu bir hayat sürdüklerini anlattılar.

Muhbirlerini sahiplenmeyen devletler anarşiden mafyadan haydut çetelerinden kurtulamaz.

Muhbirler şunu demek istiyorlardı; biz suçluları yakalatırız ve acı çekmelerini cezalandırılmalarını sağlarız. Suça göz yumup suçlulara destek olan insanların davranışlarını anlatan bir kitap yazmanızı öneriyorum diyen tecrübeli bir muhbire bile rastladık.

MUHBİRLER AMAÇLARI

Tüm muhbirlerin amacı canileri duvara toslatmaktır. Buna karşın muhbirler birbirlerine benzemezler. Hepsinin çalışma stilleri özeldir. Birbirlerine benzemeleri sadece cesaretleridir. Birbirleri ile bilgi alışverişi yapmayı severler. Muhbirler insanlığı sevdikleri için çalışmalarında hız kesmezler. Muhbirler yenilikçilerdir. Analiz ve gözlemlerin işe yaradığını bildikleri için teknolojideki gelişmeleri izlerler.

İHBARIM SONUÇLANDI VE SUÇLULAR YAKALANDI

Önce ihbarımın içeriğini anlatayım. Eroinman işi yapan torbacılardan haberim olmuştu. Baba ve iki oğlu eroin işi yapmaktaydı. Polise verdiğim ihbarlar sonucunda 25 kilo eroinle suçlular yakalanmıştı. Suçluları askeri bölgede önce askerler yakaladı. Daha sonra benim ihbarda bulunduğum polislere verdiler. Mahkemede suçu eroinman olan baba üstlendiği için çocuklar serbest kaldı. Vicdanım rahatlamıştı o gün huzur ve mutluluk içinde uyudum. İhbarımın en önemli yanı ise 25 kilo eroin binlerce körpe beyinleri zehirlemesi için parçalara ayrılmıştı.

MUHBİRİN KAN DONDURAN ANISI Ö.P

Sizlere bir anımı da anlatacağım. Sizler benim çalışmalarımı öğrendikten sonra bana hak vereceksiniz. Muhbirler dünyamızda daha çok sayıda olmalıdır düşüncesindeyim. Yakalattığım suçlu şu sözleri söylüyordu! Sizlerde şaşıracaksınız. Biz muhbirler cesaretli oluruz ben bile duyduklarımdan etkilenmiştim. Şimdi piyastos ettirdiğim suçlu ne diyor onu söyleyeyim. “Polisler beklediğimizden daha fazla baskı yapıyor. Çok sert davranıyorlar. Böyle olmasa biz ne gasplar ne büyük suçlar işleriz.” Bu sözler suç işleyen kolpacının düşüncelerini anlatıyor. Haydut çetelerinin tek çabaları kendilerine engel olan polisi ve biz muhbirleri devreden çıkarmak ve insanlığı bitirmektir.

MUHBİRLER SADECE İNSANLIĞI DÜŞÜNÜR

Son günlerde olayların hızlıca artması ilgiyi ve dikkati muhbirlerin üzerine çevirdi. Çağımız adeta muhbir çağı oldu. Tüm insanlar muhbirliğin kurtuluş olacağını anladı. Bu düzlemde muhbirliğe olan ilgi bariz ve apaçık şekilde artış gösterdi. İnsanlar kargaşaların patlak verdiği ortamlardan muhbirler sayesinde kurtulacağını anladı. Muhbirler kendilerine karşı hiçbir tehdit ve saldırı olmamasına karşın diğer insanları koruma çabası içersindedir.

Muhbirin kıymeti; önemli tehlikeler önlendiğinde fark edilir. Diğer günlerde önemsiz görülen değer verilmeyen haber elemanları devlet ve millet tarafından o zaman ilgi odağı olur.

Muhbirlerin başarılarının sebeplerinden birisi de merak duygularıdır. Suçluları tespit ettiklerinde merakla onları izlerler ve sonuca ulaşırlar.

MUHBİRLİĞİN TARİHİ VE ÖZELLİKLERİ

Muhbirler yüz binlerce yıl öncede vardı. Bugünde varlar. Her dönemde önemli faktör oldular. Gelecekte de varlığını sürdürecekler. İnsanlar dünyaya ilk geldiklerinde neler yaşadılar yazalım. Muhbirler haklımı karar verelim. Zorluklarla meyve sebze toplayıp bir kenara öbekleyip bırakan biri düşünelim. Bu ilk insan diğer işlerini yapmak üzere gittiğinde bin bir zahmetle topladığı meyvelerini alıp kaçıranı gören diğer insan ne yapmalıdır. Haksız olanı cezalandırmak için sahibine haber vermelidir. Çünkü suçu ve suçluyu yok edecek en ağır ve esaslı darbeyi muhbirler vurur. Toplumların ihtiyaç duyduğu güven ortamını sağlarlar. Muhbirler inandıkları yolda canlarını bile önemsemezler. Hiçbir zaman geri vitese takmazlar. Dünyadaki var olma yükümlülüklerini ve sorumlulukları bilirler. Muhbirler yaşadıkları ülkeyi ve insanları düşünmenin yanı sıra esas amacı dünya insanlarına ziyan gelmemesidir. Muhbir için kendi canından çok insanlık önemlidir. Muhbirler af karşıtıdırlar. Suçluların özgür kalmalarını asla kabul edemezler. Af çıkarma kanunları gündeme geldiğinde af çıkmaması için kışkırtıcı ajan bile olurlar. Canilerin çetelerin cezaevlerinde uzun süre kalmalarını isterler.

Muhbirler çocuk kaçırmazlar çocuk kaçıran şebekeleri yakalatırlar.

MUHBİRLERİ TANIYALIM

Suçun baş gösterdiği zamanlar daha fazla önemsenirler. Muhbirler yasal izlenim veren suç şebekelerini yakından izlediği için suçu gözden kaçırmazlar. Oysa devlet yasal görünen haydut çetelerini es geçerler. Hepimizin başına bir kez de olsa gelmiştir. Vergi veren ismi duyulan şirketler kanun boşluklarını kullanarak vatandaşlara zarar verirler. Bu yüzden yakalanmaları ve suçlarının ortaya çıkması çok zordur. Bunların içersinde sahte para işi yapanlar bile vardır ama bir türlü yakalanmazlar. Bir başka örnek ise zengin görünümü verenler devletten kurtulurken muhbirin gözünden kaçmaz. Şimdi muhbirlerin başarısını nasıl anlarız sorusuna yanıt arayalım. Toplumlara verilecek tahribatları önleme oranı muhbirlerin önemini belirler. Kanunsuzluk yapan toplumlara zarar veren kitleleri kolluk kuvvetlerine bildirenlere devletin deyimiyle haber elemanı denmektedir. Halk diliyle muhbirliğe yakından bakarsak yasa dışı çalışanları ihbar edenlere muhbir deniyor. Devlet yasaları muhbirler için şu sözü kullanmıyor vatanına faydalı olan dürüst insanları ispiyon eden; haber götüren ortalığı karıştıran demiyor. İnsanlığa kötü yönde yansıyacak olayları engellemek muhbirin ilkelerindendir. Suçun önüne barikat çekmek hevesinde ki muhbirleri suçlular haricinde herkes sever.

MAFYA VE DERİN DEVLET

Devlet oluşumlarında gerçekten bilinmeyen gizli ve görünmeyen hareketler vardır. Devlet kendi yapısını korumak için her türlü önlemini alır. Mafya ve çete elebaşları ülkelerinde çok türemeye başladığında onları uyuşturucuya alıştırarak piyasadan siler. Eroine alışan mafyacılar kendi derdine düşerler. Bu çalışmaları devletin yasal çalışan kolluk kuvvetleri yerine derin devletçiler yaparlar. Bu yöntemlerle birçok ülke mafyadan kurtulmuştur. Uyuşan mafyayı yönlendirmekte tutuklamakta kolaydır.

MUHBİRLERİN LİSTELERİ KİMLERİN KONTROLÜNDEDİR

Elektronik ortamın gelişmesi muhbirlik konusunu şu yönde etkilemiştir. İnternet bağlantıları kolluk güçlerinde çok gizli değildir. Rütbesi olmayan bir polis bile ülke genelindeki muhbirlerin listesini bilgisayara bir tıklamayla görebilmektedir. Yasa dışı örgütlerin, bazı yönetememe krizleri yaşanan ülkelerde devletin bakanına kadar ulaşabildiğini hepimiz duymuşuzdur. Polisten sorumlu bakana ulaşabilen suç gurupları tek bir polisle bile bağlantıya geçmiş olsa kimlerin muhbir olduğunu basit yoldan öğrenebilme boşluğu vardır. Yasaları bilen mafyaya haber ulaştıran polis işleyiş ve tarzı bildiği için muhbir listesine ulaşmak için şu yöntemi uygulamaktadır. Mafya üyelerinden birisi kullandığı polisin bağlı olduğu birime ben muhbirim diyerek telefonla ihbarda bulunur. Bu telefon kolpasından çetelere köstebeklik yapacak olan polisinde haberi vardır. Amaç kimlerin muhbir olduğunu anlamak için yapılmaktadır. Polis merkezine muhbirim diyen bir vatandaş telefon etmiştir. Bu haberi mafya ile irtibatta olan poliste duyar. Bu görevi üstlenebileceğini gelen telefon ihbarının ne olduğunu araştırabileceğini diğer polislere söyler. Şimdi yasal araştırma ortamı oluşmuştur. Kolpacı polis emniyetin bilgisayarına girerek muhbirlerin kimler olduğunu görür. Bu polisin gelen ihbar üzerine araştırma yaptığı için mafyaya haber uçurduğu gözeden kaçmaktadır. Polis hakkında yasal işlem yapmakta zorlaşacaktır. 

USTA MUHBİRLER NASIL ÇALIŞIRLAR

Muhbirlerin arasında üst düzey kavramı vardır. Üst düzey muhbirler önce suçu tespit ederler. Muhbirliğin ilk aşaması budur. Suçu duyan veya gören muhbir önce gerçek olup olmadığını araştırır. Suç gözünün önünde aleni ve bariz şekilde işlenmişse diğer aşamaları düşünmeden gerekeni yapar. Suç tespitinden hemen sonra muhbir bu suç ile devletin hangi birimi ilgilenir onu tespit eder. Suçun özelliklerini kanıtlarını olay yerini suçluları ayrıntılı olarak bildirir. Devlet birimine ihbar ettiği suçun kayıt ve kontrol numarasını alır. Daha sonra suçluların caza alıp almadıklarını devletin bir ihmali olup olmadığını araştırır. Eğer devlet kademelerinde bir yetersizlik tespit etmişse hemen müdahale eder. İhbarının değerlendirilmediğini bir üst makama bildirir. Suçluları cezalandırmada yavaş kalan devlet yetkililerini de yakalatan muhbirler vardır. Kitabınız da bu muhbirlerin anılarını da öğreneceksiniz. Muhbir suçluları yakalatırken en ince ayrıntıları bile hesap eder. Diğer türlü çalışan muhbirler başarısız olurlar.

GASP NEDEN AYYUKA ÇIKIYOR

Özellikle kadınlara ve çocuklara gasp mafyası acı vermektedir. Bir kadının gaspa uğrayarak yaralanmasını ve öldürülmesini gören vatandaşlar muhbirlere yapılan baskıları düşünerek ihbar etmekten vazgeçiyor. Suçu işleyen gaspçı ise yakalanmadığı için yeni kurbanlar bularak gasp eder. Gaspa uğrayan kadın nasıl olsa benim yakınım değil beni ilgilendirmeyen konularla ilgilenmemeliyim diyerek gaspçıların plakasını ve eşkâllerini polise ihbar etmiyorlar. Buna benzer olaylarda şöyle kaotik ve karmaşık bir yapı da vardır. Suçu bildirme kararı alan vatandaşa kolluk güçleri gerçek kimliğini vermek zorundasın yoksa ihbarını almayız demekteler.

Muhbirler böyle durumlarda hiçbir karşılık beklemeden hemen çalışmaya başlarlar. Çünkü kendisine toplumun ihtiyacı olduğunun bilincindedir.

MUHBİRLERİ GÜVENCE ALTINA ALMA KANUNLARI

Devlet bu konuda ne önlemler alıyor şimdi onu açıklayalım. Yasalarda yazılı koruma maddeleri o kadar çok ve ayrıntılı ki araştırmakla bitmez.   Ama biz bunu değil gerçek olanları yazacağız. Polislerle muhbirleri karşılaştırarak örnekler verince her şey anlaşılacaktır. Bir polis ekibi azılı haydutları yakalayıp ceza almaları için mahkemelere teslim ederler. Mahkeme suçlu olanların hepsini cezaevine atar. Polisler büyük bir iş başarmıştır. Başaran polislere hiçbir özel koruma verilmez. Polisliğin yapısında olan kurallar böyledir. Muhbirlerde aynı şekilde suçluları yakalattığında hiçbir koruma verilmez. Muhbir kendisini cesareti ile korurken poliste hem silahı hem de cesareti ile kendisini korumaya çalışır.

MUHBİRLİK GÜÇLÜKLERE DAYANMAKTIR

Topluma yapılacak faciaları mucize bir şekilde sadece muhbirler önleyebilir. Muhbirler olmasaydı olayların sonuçları nasıl olurdu diye düşünmeliyiz. Kabaca düşündüğümüzde dünyamızın cehenneme dönüşeceğini gözlemleriz. Muhbirler ülkelerini korumak için çalışmalar yaparlarken bazı sıkıntılar yaşamaktadırlar. Ama bu zorlukları aştıklarında vicdanlarının rahatlayacağını huzurlu olacakların bilirler. Zorluklar onlara daha fazla çalışma heyecanı vermektedirler. Muhbirlerin alacakları tek ödül manevi olarak kendilerini rahat hissetmeleridir.

MUHBİRİN İSMİNİN GİZLİLİĞİ

Suçu ve suçluları bildiren muhbirlerin kimler olduğu gizli kalmalıdır. Deşifre edilip ortaya çıkarılınca devlette çöküşler başlayacaktır. Muhbirlerin kimliğini ortaya çıkaracak gücü elde eden mafya vatandaşların gözünde devletten daha etkin görünecektir. Korkak vatandaşlar devlet kendi muhbirini koruyamadığına göre beni de koruyamaz düşüncesine kapılırlar. Olaylar sonucunda mafya ve çetelere destek vererek kendisini koruma çabasına girerler. Bu tür ülkelerde yaşayanlar devlete yardım edenlerin sonunu gördük en iyisi devletten daha güçlü olan guruplarla birlikte olup canımı kurtarayım diye karar alırlar. Vicdanlarını rahatlatmaya kalkışırlar. Devlet kendisine yardım eden muhbiri çetelerin eline veriyor, bana mı acıyacak diye düşünürler. Hem muhbir olursam toplumun bakış açısı bana negatif olacak bana ispiyoncu diyecekler düşüncesi suçu çoğaltmakta toplumları tedirgin edecek suçlulara cesaret vermektedir.

DAHA ÖNCE KAYDI OLUP SONRADAN SİLİNEN MUHBİRLER

Polis tarafından bilinen ve kayıtlarda olan muhbirlerin yanı sıra ihbarlarda bulunmasına suçluları yakalatmasına rağmen poliste muhbir olarak isimleri kayda geçmiş ancak bir süre sonra silinen muhbirler de vardır. Bu muhbirler polisle çalışmışlar ve ihbarları değerlendirilmiştir. Polis bilgi alabileceğini düşünmediği için kaydetme gereği duymamıştır. Devamlı çalışan muhbirler listesinde görünmezler. Diğer muhbirler kayıtlı muhbirler gibi suçluları yakalatma aşamasında polislerle kontakta kalabilirler. Polis kayıtlı olan muhbiri arar muhbirin ve polisin birlikte belirlediği yerde buluşma gerçekleşir. Muhbirle görüşmeye birden fazla polis gelir. Asıl kontakta kalan yine tek bir polistir.

MUHBİR POLİS SAVCI KURALLARI

Muhbirliğin yapılarından ve kurallarından bahsedelim. Muhbirler ihbarlarda bulunduklarında polis bu ihbarı değerlendirme çabasında olacaktır. Şimdiden sonra şu kurallar işlemektedir. Muhbir ve olaya müdahale eden polis sorumluluk almış olurlar. Muhbirle polis kısmen suçluymuş gibi savcı gözetimine girmek zorundadırlar. Bunun nedeni ise ihbar edilen suç asılsız çıktığında hem muhbir hem de polis cezalandırılır. Muhbir suçu ihbar ettikten sonra polis savcıdan izin almak zorundadır. Polis gerektiğinde savcılığa muhbiri de götürmektedir. Bu detaylar devam ederken muhbir zor durumda kalabilir. Muhbir her zaman için cayma hakkını kullanabilir. Hiçbir kolluk kuvveti muhbirleri zorlamamaktadır. Muhbir suçüstü yakalanan üç beş tane suçlunun içindeyse durumlar değişir. Çünkü işin içinde suç ve suçlular vardır. Diğer yanda ise kesinleşmeyen ihbar aşamasında bir durum vardır. Polis suç işleyenlerin arasındaki muhbiri suçsuzsun diye bırakmaz.

MUHBİR OLMAK İSTEYENLERE TÜYOLAR

Yaşadığınız devletin güvenliğine katkıda bulunmak istiyorsanız bu bilgiler tam size göre. Yolsuzluklara talana karşıysanız ve mafya dünyamızda olmamalıdır; düşünceleriniz varsa hemen okuyunuz. Muhbir nasıl olunurdan önce şunu yazalım. Muhbir olduktan sonra dikkat edilecek tek önlem çok fazla polisle görüşmemektir. Bu tekniği muhbirlerle çalışan devlet birimlerinin yöneticileri de söylemektedir. Suçu devlete bildirmeniz yeterlidir. Gereken yapılacak cevabı aldığınızda hiç şüpheniz olmasın. Gerçek suç ve suçlular varsa yakalanırlar. Size kötülük yapan sizi zor durumda bırakanlar suç şebekeleri ise kendinizi kurtarmak için hemen muhbir olun çok faydasını görürsünüz. Hem devlete hem millete hem de kendinize katkınız olur.

MUHBİRLİK VE AJANLIK

Yasa dışı örgütleri zayıflatmak için neler yaptıklarından haber almak gereklidir. Bu haber alma işi iki şekilde yapılır. Birincisi kolluk kuvvetlerinin bu örgütün içine kendi görevlilerinden birini sokarak olur. Bu örgütten bilgi almaya giden devletin memurudur. Diğer bir yöntem ise; devlette çalışmayan haber elemanları aracılığı ile olmaktadır. Devlette çalışıp örgütü çökertmek için bilgi almaya gidene bilinmeyen görevli denmektedir. Ülkelerde ikisine de ihtiyaç olacağı için muhbir ve ajan kanunlarda yazmışlardır. Muhbirler ve ajanlar terör olaylarında ve uyuşturucu örgütlerine karşı kullanılır. Bu yüzden ikisi de önemli olaylardır. Devletin polisi örgütlere üye olmak suç olmasına karşın üye olup suç işlemiş konuma gelmektedir. Muhbir içinde aynıdır. Muhbirlik ve ajanlık sadece işlenen suçları ortaya çıkarmak için değil suç işlenmesini önlemek için de yapılmaktadır.

AVUKATLARIN BİRÇOĞU MUHBİRLERİ NEDEN SEVMEZLER

Nedeni muhbirler suçu ve suçluları azatlıkları içindir. Avukatlar işsiz kalırız düşüncesiyle muhbirlik olayına karşıdırlar. Devletler kendilerini tehdit altında hissettiklerinde vatandaşlardan yardım alma yasası çıkarırlar. Suçluları kolay tespit etmek ve yakalamak için muhbirler oluşturma çabasına girerler. İhbarları kolaylaştırırlar. Bu yasaları engellemek için avukatlar ayaklanarak gösteriler yapıp bildiriler yayınlarlar. Düzenledikleri kampanyalar kısmen de olsa etkili olmaktadır. Bu kampanyalara suç örgütleri de sinsice destek verip devleti ve muhbiri suçlu çıkarmak için çalışırlar.

MUHBİRLERİN ÇOĞALMASI SUÇLULARI AZALTIR

Genel olarak olaylara yakından bakalım. Şu durum toplum tarafından benimsenmiş bir gerçektir. Suçlular ne kadar çok ihbar edilirse o kadar çok yakalanacaktır. Suçluların yakalandığını gören diğer suça meyilli insanların cesaretleri kırılır ve insanlığa zarar veremezler. Düşünelim bir ülkede suç ve suçlular cirit atacak kadar çoğunluktalar. Bunların karşısında bunları durduracak tek bir tane dahi muhbir yok sayalım. Bu ülkede sonuç ne olur. Ülke yaşanmaz bir hal alır. Devlet ve millet çaresizlikten kıvranır umutla kendilerini kurtaracak birilerini ararlar. Hâlbuki bu ülkede suçluları ihbar eden tek bir tane bile muhbir olsa durumlar değişebilir.

Muhbirler dünyamızda işte bu kadar önemlidir. Bir muhbir binlerce suçlu yakalatıp o ülkeyi kurtarabilir.

DİĞERLERİ KOŞARAK EVLERİNE KAÇIYORDU

Yasadışı hareket edenlerin topluma derin yaralar vermesini; haber elemanları büyük çapta engellerler. Biz muhbirler toluma çok katkıda bulunuyoruz. Değerimiz anlaşılıyor mu bunun doğru cevabı hayır. Tam tersine bize kötü gözle bakıyorlar. Şimdi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Sizlerde muhbirliğin temel yapısını öğrenerek karar verirsiniz. Bulunduğum ilin en merkezi alanındaydım. Kış ayları olduğunu biliyorum ve hatırlıyorum. Büfeden sosis ve turşu aldım. Sosisimle turşumu yemeye başlamıştım. Tam olarak akşam olmasa bile ortalık karanlık sayılırdı. Bulunduğum yerde vapur iskeleleri de vardı. Bir anda iskele tarafında bir gürültü olduğunu duydum. Üç kişi bir çocuğu sopalarla dövmeye başlamıştı. Çok incinmiştim. Çocuğa vurulan sopaları san ki benim kafama vuruluyordu. Kavga olan alandan insanlar hızlıca koşar adımlarla uzaklaşıyorlardı. Kaçmayanlar ise polis gelse de çocuğu kurtarsa der gibi etraflarına bakıyorlardı. Herkes evlerine doğru kaçarken ben saldırganların eşkâllerini ve elbise renklerini kafama yazıyordum. Bu suçluları yakalatmalıydım. Polise gittiğimde bana ne soracakları iyi bildiğim için suçlulara doğru yaklaşıp yüz şekillerine baktım. Oradakilerden de aldığım bilgilerle beraber daha önce birçok ihbarda bulunduğum 2. şube diye bilinen polislerin olduğu binaya gittim. 2. şubeyi şimdiki organize suç polisleri gibi düşünebilirsiniz. Bu polislere olayları anlattım. Suçluları görsem tanıyabilirim diye söylemiştim. Bir süre sonra aynı şube polisleri beni çağırdı. Suçluların resimlerini değişik açılardan çekmişler bana gösterdiler. Ben suçluların olduğunu doğruladıktan sonra git dediler. Çok rahatlamış inanılmaz ölçüde huzur içindeydim gerçekten çocuğu hunharca öldürmeye kalkışan suçluları polis yakalamıştı. Karakol ile olay yeri birbirlerine çok yakındı. Yürüme mesafesi 2–3 dakikaydı. Evime giderken oradan geçmek zorundaydım. Geçerken şunu düşündüm. Ben şu an olay yerindeydim ve çok mutluydum. Huzur duyarak ölmediğini anladığım çocuğa dua ederek oradan ayrıldım. Olay anını gördüğü halde kaçarak uzaklaşanlar buraya geldiklerinde; çocuğa öldürürcesine saldırılan alandan geçerken hangi duyguları yaşıyorlardı. Vicdanları rahat mıydı? Kaçmak yerine muhbirlik yapamazlar mıydı?

Biz muhbirlerin tabiriyle bu duyarsız kişilere suç bulmuyorum. Bunları ödlek ve bana neci yetiştiren her şeyden tırsan büyüklerine kızıyorum…

Özet: Üç beş kişinin bir çocuğu haince döverken gördüğü halde polise ihbar etmeyenler mi iyi insan! Yoksa suçluları yakalatıp polise teslim eden muhbir mi? Polis gelse de kurtarsa diye düşünerekten oradan uzaklaşanları korkak yetiştirenler kesinlikle suçludurlar. Muhbir suçluyu yakalatıyor. Diğerleri ise çocuğu ölüme terk ediyor. İşte muhbirlik gerçeği karar sizin.

AŞAĞILANAN BİR MUHBİRİN MUTLULUĞU

Okuduğunuz kitabı hazırlama aşamasında aşağılamalara hedef olduğunu anlatan bir muhbirle karşılaştık. Bize anlattıklarını aktarıyoruz. Ben haber elemanıyım. Elimdeki işleri ilçe merkezimizdeki emniyet müdürlüğüne teslim ediyordum. Organize ve kaçakçılık bürosu üçüncü kattaydı. Nöbetçi polislere söyleyerek organize suça ulaştım. Emniyet müdürlüklerinin bu tür birimleri iç ve dış bölmelerden oluşmaktadır. Beni ilk karşılayan polisler iki kişiydi. Vezne tarzı olan kabine doğru gittim. Asıl görevli olduğunu anladığım polise elimde iş var dedim. İhbarımın içeriğini anladıktan sonra yanındaki arkadaşına benimle ilgili kısmen de olsa olumsuz sözler söyledi. Daha sonra bekleme salonuna gönderildim. Burada epeyce bekledikten sonra bir bayan bir erkek polis geldi. Bayan olan önemsiz birini gösteriyormuş edasıyla muhbir buraya gel ne oldu! Dedikten sonra suçlu benmişim gibi kimliğini ver bakalım diyerek aldı. Diğer polisle birlikte iç ofise gittiler. Elimdeki iş çok önemli olmasa inanın vazgeçerdim. Daha sonra bana yapılan aşağılama hareketini 155 polis imdat telefonuna bildirdim. En azından ifadelerim kayda geçmiş olacaktı. Polis imdat telefonuna çıkan polise olduğum yeri ve başıma gelenleri anlattım. Yan tarafımdaki kulübede ki beni karşılayan polis yanıma gelerek beni uyardı. Neden genel merkezi arıyorsun. Biz önce seni araştırıyoruz. Suçun var mı yok mu belli olacak ondan sonra ihbarını kayda geçeceğiz diyerek beni sert şekilde uyardı. Yanına gelen diğer polislere de benim 155 teki polisleri aradığımı söyledi. O sırada şef olduğunu anladığım bir polis geldi. Olayı dinledikten sonra beni iki üst kattaki polislere yönlendirdi. Oradaki polis beni 5.kata götürdü. En az 7–8 tana polisin olduğu yere gittim. Polislerden birisi ifademi yazılı olarak almaya başladı. Olayı en baştan ayrıntılı olarak yazdı. İhbar için geldim polisler benimle ilgilenmeyince telaşa kapıldım. 155 genel merkezi aradım gibi ayrıntıları da yazdı. Bende ihbarımı imzaladım. Oradakilerden bir tane polis sen bizi de ihbar edersin gibi sözler söyledi.

MUHBİRLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Vatandaşlar muhbirlere kurulan tezgâhları gördüklerinde tepki göstermezler. İnsanlar muhbirleri hiç desteklemeseler bile alınmazlar. Muhbirlikte küsmek asla olmaz. Muhbirlik yaşamak gibidir. Yaşantımızda nasıl kötü insanlarla karşılaşınca onlardan uzak durup iyilerle hayatımıza devam etme mücadelesi veriyorsak muhbirlikte de barikatlar ve cerahatler olacaktır. Bir muhbir önüne kurulan barikatları aşıp cerahatleri deşmeyi bilmelidir. Şimdi dikkatinizi çok önemli bir ayrıntıya çekmek istiyoruz. Muhbirlik çalışmalarına insanların anlayışı ve bakış açısı değişmediği sürece toplumların yaraları hiçbir zaman iyileşmeyecektir. Kötü insanların zarar verdiği masum insanları kimse önemsemez. Muhbirler ise insanlığa yapılan haksızlıklara içlerinden ağlayacak kadar üzülürler. Diğer insanlarında kötülüklerin karşısında dimdik olmalarını isterler.

MUHBİRLERİN ÇİZGİLERİ

Muhbirlerin biz vatandaşlara faydalı olduğunu yakından biliyoruz. Yaşayabilmemiz için hayati önem taşıyan muhbirler bizler ve devlet tarafından desteklenmelidir. Haince saldırılara hazırlanan suçlular yakalanmazlarsa insafsızca katliamlar gerçekleştirirler. Bu olayların önüne haber elemanları yani muhbirler set çekerler. Olmazları olur yapıp imkânsızı başarırlar. Net bir şekilde dile getirecek olursak muhbirler dünyamızın dengeleridir. Muhbirlerle yine önemli bir ayrıntı ise şöyledir. İnsanlığa bir şekilde zarar vermeyi başarmış olanları da tekrar yapamayacak hale getirmek için muhbirler devreye girerler. Muhbirleri haksız yoldan rant elde etmek isteyenler sevmezler. Suç bulaşan biri ceza almazsa yeni ve daha büyük suç işlerler. Bu suçlular tekrar toparlanmadan haber elemanları tarafından ihbar edilince cezalarını bulurlar. Yıkımlar insanların duyarlılığı ve cesur davranışlarıyla önlenebilir.

MUHBİRLERİN

Muhbirler yaşam biçimlerini kendi çıkarları için seçmezler. Suşluların tüm suçlarını gün yüzüne çıkarmak için uğraşırlar. Ölüm makinalarına dönüşenleri engelleme planları yaparlar. Dünya insanlarının güven içersinde yaşamaları için çabalarlar. Muhbirlerin azaldığı ülkelerde buna paralel olarak suçta artmaktadır. Muhbirlerin hiçbirisi cinsiyet, ırk, dil, din ve renk ayrımı yapmazlar. Muhbirler suçlulara her zaman karşıdırlar. Zor durumda kalanların yanındadırlar. Suçluların yakalanması ve cezalandırılması söz konusu olduğunda muhbirler konuşulur.

İnsanların ve devletlerin hayatı söz konusu olduğunda her türlü tehlikeye rağmen muhbirler devreye girerler.

MAFYA MUHBİRLERİ NEDEN SEVMEZ

Mafyanın kullanamadıkları insanların başında muhbirler gelmektedir. Çeşitli yöntemlerle hilelerle baskılarla birçok insanı kullanabilen çeteler muhbirleri yönlendiremeyeceklerini çok iyi bilmektedirler. Bu yüzden haydut çeteleri muhbirleri sevmez.

UZUN YILLAR MUHBİRLİK YAPAN A.D.

Yine bir muhbiri dinleyeceğiz. Muhbirlik anılarınız var mı dediğimizde bize neler söylediğini sizlerde dinleyebilirsiniz. Böyle bir kitap yazma kararınız beni çok sevindirdi. Söylediklerimin aynen yazılmasını isterim. Suç çeteleri ortalığı kan gölüne çevirmek için bizim önümüzü kesmek direncimizi kırmak istiyorlar. Sorun şurada; bizi topluma öcü gibi tanıtıyorlar. Bunun sonucunda muhbirler kötü tanıtıldığı için başarılıda oluyorlar. Toplumda yanlış bir algı var. Bu algı kırılmıyor. Mafya şunu düşünüyor. Hem suç yapacağım hem de cezasız kalacağım çünkü ben güçlüyüm. Kimse beni ihbar etmeye cesaret edemez diyorlar. Çeteler şu görüşteler; benim acı verdiklerim bile muhbirleri aşağılıyor muhbirliğin kötü olduğunu düşünüyorlar. Suçlular bu görüşteler. Ama ben bir muhbir olarak şunlara tanık oldum. Muhbirlikte tablo ve manzara aynen benim anlattığım gibidir. Ailemden duyardım. Suçluları yakalatmanın hem yaşadığımız ülkeye faydası var; hem de birey olarak ruh dünyamızı rahatlatıyor. Muhbirlik çok iyidir.

Söylenenler doğruydu. Suçluların ceza aldığını görünce dünyanın cennete dönüşeceğini biliyordum. Muhbirliğin insanlığa faydalı olduğuna tanık olunca çalışmalarımı daha heyecanla yapıyordum.

BİZ MUHBİRLER HAKİKATI ARARIZ

Ben büyüklerimden muhbirlikle ilgili ilginç gerçeği dinlemiştim. E.A adlı bir muhbir ölmek üzereyken çocuklarına şöyle dediği bilinmektedir. Ben ölmek üzereyim artık insanlara kötülük edenleri yakalatacak durumda değilim. “Elimi tutun ve söz verin suç görürseniz asla affetmeyin. Şeytanı affederim ama insanlara zarar veren suçluları affetmem.”

Bu sözleri söyledikten hemen sonra ölen E.A amcanın yaşadıklarını çok iyi anlıyorum. Yurdumuza insanlarımıza zarar verenleri çökertmek iyi niyetten başka bir şey olamaz. Biz muhbirler ortada suç yokken ihbarda bulunmayız. Suçluyu yakalatmak adaletsizlik değil en hakiki adalettir.

YETİŞTİĞİM ÇEVRE SUÇ VE SUÇLULARLA DOLUYDU

HABER ELEMANI H.H

Çevremden hep duymaktaydım. Bu suçluları yakalatan cesaretli birisi olsa ne iyi olurdu. Çoluk çocuk herkes rahat ederdi. Bizim zamanımızda daha doğrusu benim muhbirliğe başladığım dönemlerde şimdiki gibi teknolojik imkânlar yoktu. Telefon kulübelerinden ihbar edilebiliyordu. Diğer bir yöntemde kolluk kuvvetleri olarak bilinen polise veya jandarmaya direk giderek suçluyu yakalatabiliyordunuz.

Şu gerçeği size söyleyebilirim. Muhbirlik güzel bir çalışmadır. Suçluyu yakalattığınız için vicdanınız rahatlamakta kendine güveniniz çoğalmaktadır. Örneğin ben bir muhbir olarak bu dünyada olmasaydım insanların canı daha çok incinecekti. Benim muhbir olma nedenlerimden biriside şu inancımdır. Suçlu cezasını çekmeli ki dünyada adalet olsun. Evet, tüm suçlular cezasını bulmalıdır.

MUHBİR HX

Ben muhbirlerin özel; yani diğer insanlardan üstün olduğunu biliyorum. Bizim amacımız gördüğümüz inandığımız vatandaş düşmanlarını yok etmektir. Muhbir suç ve suçlunun karşısında sus pus olmaz. Bir yolunu bulup suçluyu yakalatıp insanların huzurlu yaşamasını sağlar. Diğer insanlar ise biz muhbirler gibi yapmazlar.

MUHBİRLER SUÇLULARIN ÖNCE BU DÜNYADA YANMALARINI İSTERLER

Muhbirlerin beklentileri nelerdir. Sokakta konuşulanlar muhbirleri ilgilendirmez. Toplumun bildiği olaylar muhbir için önemli bilgiler değildir. Uyuşturucu satmakla ün yapmış mahalleleri polise ihbar etmek muhbirlik sayılmaz. Muhbirliğin jargonu topluma gelebilecek tehlikeleri önlemektir. İnsanlara zarar verenler köylerine de kaçsa yakalanmalıdır. Suçun cezası öbür dünyaya kalmamalıdır.

MUHBİRLERİN SİYASİ GÖRÜŞLERİ

Muhbirlerin özel ve erdemli insan olduklarını kitabınızın başka bir yerinde de görebilirsiniz. Yazılanlar doğrudur. Muhbirler diğer insanlardan üstün duygulara sahiplerdir. Hiçbir muhbirin siyasi görüşü olmaz. Muhbirlerin hedefleri ve amaçları bellidir. Muhbir insana önem verir. Tüm kötülüklere ve kötülere karşıdır. Bir kısmı oy bile kullanmazlar. Büyük bir kısmı oylarını şu doğrultuda kullanır. İnsanı düşünen partiye oy verirler. Asıl kararını ise kötülüklerle savaş veren partilere oyunu kullanırlar. Af çıkaran partilere kesinlikle oy vermezler bu partileri kendilerine düşman olarak görürler. Bu partileri mafya yanlısı olarak kabul ederler. Suçlu cezasını çekmelidir ki dünyada kötülükler azalsın ve kimse suça bulaşamasın duygusunu taşırlar.

SUÇ ŞEBEKELERİNİN İÇLERİNDEKİ MUHBİRLER

Suç guruplarının içersindeki kapışmalar sonucunda suçlulardan birisi kolluk güçlerine gelip suç ortaklarını yakalatırsa bu muhbirlik olayına girmektedir. Suç şebekesinin içinden çıkan muhbirin tek amacının para olduğunu bilen devlet bu olayı “(muhbir1)” diye kayda geçirir. Savcılık yazışmalarında ve kolluk kuvvetleri arasında kısaltılmış hali (m1) olarak telaffuz edilir. Muhbirlik olayı somut ve kanıtlar belirgin olduğu için ödemeyi yapar. Gerçektende yasalarda geçen kurallar böyledir. Muhbir ikramiye olarak adlandırılan ödeneğini alır. Bu aldığı paranın adı resmi kayıtlara ‘ödül’ olarak kaydedilir. Para ödülünü alan muhbir ceza indiriminden de yararlandırılır. Mahkemelere kolay götürülsün diye suç ortakları cezaevlerinin aynı koğuşuna konurlar. Cezaları bitene kadar bu aynı suçu birlikte işleyenler aynı hücrede kalırlar. İtilafa ve anlaşmazlığa düştüklerinde ayrılabilirler. Yukarıda anlattığımız muhbirin kararına göre davranılır. Muhbir ister suç ortaklarıyla kalır ister ayrı bir cezaevine gider.

MUHBİRLER IRK DİN DİL AYRIMLARI YAPAR MI?

Muhbirler yardıma muhtaç olanlara kol kanat gererler. Kazançlarının bir kısmını bu yönde harcarlar. Muhbirler için insan önemlidir. Hiçbir ayrım yapmazlar. En yakınları bile suça bulaşsa bile yakalatırlar. Toplum yapısı ve insana zarar veren herkes muhbirin düşmanıdır. Vicdan duygusunu en yoğun yaşayan insanlar muhbirlerdir. Vicdanlarını rahatlatmak için maddi manevi zarar ederler. En mutlu oldukları an insanların canlarını yakan suçluları yakalattıkları anlardır.

MUHBİRLERİN YAPILARI

Muhbir zor durumda olan akrabası veya yakını olup olmamasını düşünmez. Kendisini tehlikeye atacak savaş kahramanları gibidir. Dünyadaki en cesaretli insanlar muhbirlerdir. Hiçbir şeyden korkmazlar. Daha anlaşılır olarak aktaralım. Korkak insanlar zaten muhbirlikten uzak dururlar. Muhbirlik korkaklar için hayatlarının sonu demektir. Bırakın toplumlara tahribata uğratanları ihbar etmeyi; suç şebekeleri kendilerine bile zarar verse korkudan polise başvuramazlar. Anlatılmak istenen gayet açıktır. Dünyadaki muhbirlerin hiç birisi korkak değildir. Nedeni ise muhbirler şöyle düşünürler. İnsanlara yapılan kötülüklere dur diyemeyeceksem bu dünyada yaşamak istemiyorum.

SUÇ ŞEBEKELERİ SADECE MUHBİLERİ SUSTURAMAZLAR

Zarar gören eziyet edilen masum insanlara gaddarca saldırılar olduğunda muhbirler çözüm yolu arayıp suçluları yakalatma yoluna giderken diğer çoğunluk sadece acımakla yetinmektedir. Muhbir acımanın çözüm olmayacağını çok iyi bilir. Acıma kolay ve külfetsiz olduğu için muhbirlerin dışındakiler bu basit yöntemi seçerler. Korkaklık ve bana necilik duygusu da suçun çoğalmasına neden olur.

Muhbir etrafında gördüğü suçu ve saldırıyı kendisine yapılmış sayarak şikâyet eder. İnsan olarak buna hakkı olduğunu düşünür. Bu kötülük bana yapılsaydı hemen ihbarda bulunur hakkımı arardım şimdi de aynı duyarlılıkla hareket etmeliyim diyerek çalışmaya başlar.  

MUHBİRLER VE SUÇLULAR

Suç mafyaları muhbirlere karşı karalama kampanyalarını hızla sürdürmektedir. Ciddi anlamda başarıya ulaşıyorlar mı? Evet, nedeni ise muhbirleri savunması gerekenler çaresiz ve sessiz kalıyorlar. Karanlıklarda suç işleyen suçluları yakalatan muhbirler kendilerine yapılan ihanetlere karşın çalışmalarına devam ederler.

MUHBİRLİK VE PARA

Muhbirlerin para alma veya olaylardan çıkar elde etme gibi bir istekleri yoktur. Şöyle ki bir uyuşturucu yakalandığında muhbire para verilme kararı alınsa bile bu adımları aşmak tehlike oluşturacak özelliktedir. Yakalanan maddenin nasıl ve nerede yakalandığı aşamaları olay yeri tutanakları hepsi bir araya gelmelidir. Buda yeterli değildir çünkü yakalanan maddenin derecesi ölçülmelidir. Anlatmak istediğimiz ayrıntı madde çok zehirlimi değimli diye araştırıldıktan sonra para ona göre hesaplanır. Kısaca özetlersek bir muhbirin bildirdiği olay devletin 17 civarında biriminin onayı alındıktan sonra muhbire ödenek çıkar. Suç şebekelerinin bu 17 devlet biriminde tek bir tane bile köstebeği olsa muhbirin kimliği ortaya çıkacaktır.

MUHBİRLER VE FOTO FİLM POLİSLERİ

Devletin muhbire para verebilmesi için “foto film” denilen birime de kayıt vermesi şartı vardır. Emniyet müdürlüklerinde olan foto film polisleri muhbirin ses ve görüntü kayıtlarını yaparlar. Bu filmi gerektiğinde devletin diğer kurumlarına iletirler. Bu foto film çalışması çoğunlukla emniyet müdürlüklerinin içinde yapılmaktadır.

MUHBİR KOLTUĞUNUN GİZEMİ

Muhbirlerin verdikleri ihbarlar kelimesi kelimesine kayda geçer. Muhbirin haberi olmadan polisin habersiz yaptığı kayıtlar vardır. Muhbir polis birimi haricinde bir mekânda konuşturuluyorsa kadın polisler devreye girer. Kadınlarda çanta olacağı için cihazlar çantaya konur. Diğer bir ses alma yöntemi ise muhbiri polis arabasında konuşturmaktır. Arabada ses ve görüntü alacak sistemler olduğu için kayıtlar kolaylaşır. Hangi açı ses almaya müsaitse muhbir arabanın o koltuğuna oturtulur.  

Suçun çoğalma nedeni nelerdir. Muhbirler övgü ile karşılanmazlarsa suç artışları kaçınılmaz olacaktır.

MUHBİRLERİN KOLLUK KUVVETLERİNİ DEĞERLENDİRMESİ

Polisleri ve askerleri diğer vatandaşlar kadar severler. Gördüklerinde ve anladıklarında polislerin içersindeki suçluları da yakalatırlar. Muhbirler polislerinde kendisi gibi cesaretli olduklarını bilirler. Bunu şöyle açıklarlar. Siz hiç kuvvetsiz birinin ben hamal olacağım dediğini gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü her hamal kuvvetlidir ve kuvvetli olmaktadır. Yoksa görevini yapamaz. Polislerde cesaretli olmazlarsa görevlerinde tutunamazlar.

POLİS YAKALATAN MUHBİR K.H

Çok büyük suçlular yakalatmasam da topluma zarar verdiğini anladığım suçluları emniyet müdürlüğüne giderek yakalanmalarını sağlıyordum. Yakalattığım polisin isminin baş harflerini değiştirerek yazacağım. E.Ç adındaki polis ihbara gittiğim polis biriminin müracaatındaydı. Bu polis birimine bazen ise telefon edip randevu alıyordum. E.Ç adındaki polisten şüphelenmiştim. Ya gerçek suçluydu ya da bana kötü davranan birisiydi. Anlattığım iki seçenekten hangisi olabilir diye araştırma yaptım. Biz muhbirler ihbar tekniklerini iyi biliriz. Bende bu suçluyu yakalatmak için yazılı kayda geçecek şekilde E.Ç adındaki polisi ihbarda bulundum. Bu polis bir süre sonra yakalandı polislikten uzaklaştırıldı ve 10 ay hapis cezası aldı. Aynı polis birimiyle yaklaşık 10 yıldır yine çalışıyorum. Biz muhbirler yaptığımız ihbarlara “çalışma” deriz.

ELİMDE İŞ VAR

“Elimde iş var” terimi biz muhbirlerin şifresidir. Elimde iş var diyerek polisle iletişime geçen muhbirin daha öncede haber elemanlığı yaptığı anlaşılır. Muhbir ihbarda bulunmadan önce kayda geçer misiniz diye hatırlatır. Kolluk kuvvetleri muhbirin verdiği ismi araştırıp kayıtlı muhbir mi değil mi olduğunu anlar. Muhbirin isteğine göre suçu araştıracak polislere daha ayrıntılı bilgi vermesi için telefonunu verir. Polisler muhbirle buluşma sağlayarak daha ayrıntılı bilgilerle çalışmalar yaparlar.   

BİR İHBARDA BULUNCAKTIM

Biz muhbirlerin işi suçluyu ihbar etmektir. Suçu ve suçluyu tespit ettikten sonra hangi yöntemi seçtiysek bir ihbarda bulunacaktım diyerek söze başlarız. Polisin genel merkez telefonlarına yapılan tüm suçlular kesinlikle yakalanmaktadır. Telefon konuşma kayıtları düzenli olarak yapıldığı için ihbarlar sonuçlandırılır.

USTALAŞAN MUBİRLER

Ustalaşan muhbirler çok küçük suçları diğer tanıdığı yeni muhbirlere verirler. Muhbirlikte kademelerde vardır. Üst kademede muhbirlik becerileri olanlar elerine küçük iş geldiğinde önemsemezler. Nedeni nedir derseniz asıl hedefi olan büyük suçluları yakalatmanın peşine düşerler. Bunu şu örneklerle bize anlattılar. Siz karakol komiseri olsanız ekibiniz önemli suç işleyen bir şebekeyi yakaladı ve fezlekelerini tutuyor. Sizde savcılıkla kontak halindesiniz. Bir yandan ise suç delillerini toplamaya çalışıyorsunuz. İşte tam bu esnada kahvede kumar oynanıyor diye size bir ihbar geldi sayalım. Siz ne yapardınız. Olayı kayda geçer daha sonra ilgilenmek üzere ertelerdiniz.

NASIL VE NEDEN MUHBİR OLDUM A.D

Doğup büyüdüğüm memlekette düşmanlarımız olduğu için büyük şehre yerleşmiştik. Babam geldiğimiz ilde marangozhane açmıştı. Düşmanlarımızdan kurtulduğumuz için sevinçliydim. On sekiz yaşına girmek üzereydim. Düşmanlarımız bizi takip etmiş olmalılar ki babamı iş yerinde öldürdüler. Tehlike çanlarının çaldığını hissetmeye başlamıştım. Ailece kalabalıktık. Hatta amcamlarda bizim mahalleye yerleşmişlerdi. Bir süre sonra amcamın oğlunu da kendi işyerinde öldürdüler. Polis hiçbir şey yapamıyordu. Ailece çaresizdik. Çözüm aramaya başlamıştım. Polis suçluları bilmesine rağmen tutuklayamıyordu. Bu bozukluğu nasıl harekete geçiririm diye çaba içersindeydim. O dönemlerde bölüngüler vardı. Siyasi kutuplaşmalar gündemdeydi. Ben düşmanlarımıza karşı olan partinin derneklerine gittim. Beni sıcak karşılamaları hoşuma gitmişti. Kendimi güvende hissetmeye başlamıştım. Onlarla birlikte hareket ediyordum. Toplantılarına katılıyor gösterilerinde ön sıralarda oluyordum. Ailemize saldırılar bir süre zayıflamıştı. Bu çalışmaları yaparken muhbirlik konusunda bilgiler ediniyordum. Bize çıkar kaybı verenleri ihbar etmeye başladım. Böylelikle üzerimizde ki tehlikeyi uzaklaştırmıştım. Can derdine düştüğüm için gayretli çalışıyordum.  Bu çalışmalarım sayesinde ilerleme de kaydetmiştim. İsim yapmaya tanınmaya başlamıştım. Muhbirliğin kötü olmadığı kanaatine vardım. Beni hangi örgüt koruyorsa onun adına çalışıyordum. Muhbirliği en ince ayrıntısına kadar öğrenmiştim. Muhbirliğin cesaret işi olduğunu anlamıştım. Korkak insanların asla muhbirlik yapamayacağını biliyordum. Zaten bende çaresizlikten muhbir olmuştum. Muhbirlik benim için bir yaşam tarzı olmuştu. Dediğim gibi muhbirlikte ustalaşınca birçok çevre edindim. İhtiyacım olan imkânlara kavuştum. Beni koruyacak insanlara ulaşıp onlarla dostluklar kurdum. Evlilik yapmayı bile başardım. Muhbir olmasaydım ben ve ailem dağılıp gideceklerdi. Başka ayrıntıya girmek istemiyorum. Bunları yazabilirsiniz.

ÖNEMLİ VE ÖNEMSİZ İHBARLARA BAKIŞ

Muhbirlik konusunu anlatan bir kitap olduğu için betimlemeli yazalım. Evinizin musluğunun su sızdırdığını gördünüz, o gün diğer işlerinizden zaman kalırsa çözme kararı alırsınız. Yolunuz nalbura düştüğünde conta alır musluğu tamir edersiniz. Oysa evinizde büyük bir su sızıntısını görseydiniz hemen harekete geçip önce suyunuzu ana vanadan kapadıktan hemen sonra çare arardınız. Biz muhbirlerde olaylara aynen bu şekilde bakıyoruz. Önemli ve önemsiz olay diye bölümlendiriyoruz. İhbarlarımızı ona göre değerlendiriyoruz.

DEVLETLER MUHBİRLERİN İHBARLARINI NASIL DEĞERLENDİRİR

Muhbirlerin yaptığı ihbarlar halkın güvenliğini nasıl ve ne derece etkilediği ölçülür. Devletin bu konuda kıstas ve şablonları vardır. Yazı önce düzene konur muhbirlerden gelen ihbar yeniden bölümler halinde yazılır. Yazının şekli şöyledir.

Gelen ihbar büyük bir kitleyi ilgilendiriyor.

Gelen ihbar devlet yapısını ilgilendiriyor.

Gelen ihbar ileride bir anarşi ortamına önleyebilir.

Gelen ihbar zararlı maddelerle ilgilidir.

Gelen ihbar devletin güvenlik yapısını ilgilendiriyor.

Gelen ihbar inandırıcılığı olmayan bireysel bir ihbar gibi görünüyor.

Bu şablonu şöyle düşünebiliriz. Aynı boyda A4 kartonlar düşünelim. Bir tanesinde yazılar var. Diğerinde ise yazıların görüneceği kesik pencereler var. Kesik pencereler olan kartonu diğerinin üzerine koyduğumuzda eğer o kesik deliklerin altında yazı varsa görünecektir. Yazı yoksa o bölüm boş görünecektir. Teknoloji ilerlediği için günümüzde bu tespitler bilgisayar proğramları ile yapılmaktadır.

BİR İHBAR ÖRNEĞİ

Daha net bir ayrıntı yazalım. Muhbirden gelen ihbar benim tarlam vardı. Bu tarlaya yakınlarımda ortaktı. Sonra bu tarla konusunda mahkemelik olduk. Tarlayı akrabalarım elimden aldı. Benim hakkım olan parayı bana eksik verdiler. Bu suçlular acilen yakalanmalıdır.

Bu ihbarın ana konusu bellidir. Ülke yapısını ilgilendiriyor mu hayır. Bu bölüm şablonda boş görünecektir. Gelen ihbarda ülke yapısını ilgilendirmiyor kaydı olacaktır.

Zararlı madde eroin kokain gibi suçta görülmemektedir. Bu sayfanın üzerine gelen pencerede de yazı yoktur.

İHBAR DEVLET TARAFINDAN SONUÇLANIYOR

Hangi pencerede yazı vardır derseniz! Gelen ihbar bireyseldir yazısı okunur haldedir. Bu ihbarı değerlendiren devletin üst karar vericileri ayrıntıları çok iyi anlayacaktır. Masanın üzerine koydukları ihbarın üzerine şablonu koyduklarında gelen ihbarın ne olduğunu anlayacaklardır.

İHBAR DEĞERLENDİRME SONUCU

Böyle durumlarda çalışmalar nasıl sonuçlanıyor. Eğer bireysel ihbarcı aynı ihbarı tekrar yaparsa ihbarının değerlendirildiğini kendisinin bağlı olduğu tapu dairesine giderek hakkını araması gerektiği bildirilir.

MUHBİRLERİN DOSTLUKLARI

Muhbirler suç gördüklerinde hemen harekete geçerler. Suça bulaşanlarla kontakta kalmaz aynı mekânda olmazlar. Dostluklarını bitirirler. Kendi aralarında şöyle bir jargon olduğu bilinir.

“Yakınların arasında suç işlemiş değil; suça bulaşma ihtimali olandan bile uzak dur.”

Hükümetlerin hantallaştığı dönemlerde suç şebekeleri rahat hareket ederler. Böyle durumlarda ihbar kayıtları epeyce zordur. Hele de ihbar edilen ünlü bir mafyacıysa polisler ihbar kaydında yavaş kalabiliyorlar.

MUHBİRLER ÇALIŞMA YAPARKEN PARA HARCAMAKTAN KAÇINMAZLAR

Polis birkaç ilde suç şebekeleriyle çalışma yapıyorsa suçluları yakalatan muhbiri başka bir ile davet edince tüm masrafları muhbir kendisi karşılar. Yol parası veya konaklama gibi masrafları polis vermez.

CELLÂT MUHBİR C.İ

(Yaşadığım dünyadaki insanlar huzurlu ve mutlu olacaksa ve o ülkede idam varsa “cellât” görevini bile üstlenirim.)

En rahat uyuyan insanlar muhbirlerdir. İtirafta bulunuyorum ki yeniden dünyaya gelsem yine aynı yerde dururum. Yine vicdan sahibi olup despotlarla savaşırdım. Baskı yapanlarla zor kullananlarla savaşırdım.

Ülkeler ve vatandaşlar saldırıya hedef olduklarında bizleri arıyorlar. Bu olaydan kimsenin haberi yok muydu bir ALLAHIN kulu olayı önceden haber veremedi diye hayıflanırlar. Biz muhbirlerin başarıları her zaman konuşulmalıdır. Bizim faaliyetlerimiz kampanyalarla duyurulmalıdır.

Muhbirler devletin güvenlik zayıflığından faydalanmak isteyen mafya ve haydut çetelerini takip ederler. Ulaştıkları bilgileri gereken devlet birimlerine aktarırlar.

Muhbirlerin yaptıkları işler ve meslekleri nelerdir. Muhbirlerin büyük bir kısmı serbest ve özgür işlerde çalışırlar.

DERİN DEVLETİN BİRBİRLERİYLE KAPIŞMASI

Devletin devamını yasal olarak devam ettirme çabası gösteren guruplarla diğer marjinal guruplar sürekli çatışma içersindedirler. Radikal olan derin devletçiler vatandaşları hizaya getiren; baskı yapan polisler sürekli olmalıdır fikrini savunurlar. Bunların savunduğu tez; sert polisler özel konumlara getirilmezse devleti koruyacak polis bulamayız. Halk ayaklanmalarında baskıcı polislerin hantallaşması ve yavaş hareket etmesi sonucun da devlet yapısı derin yaralar alır. Devlete yapılan saldırılara karşı koyacak polis olmayacağı için biteriz düşüncesi hakimdir.

MUHBİRLERİ KİMLER SEVER

Kendilerine ve çocuklarına saldırı yapılmış insanlar muhbirleri desteklerler. Şunun farkına varmışlardır. Çünkü muhbir gençleri eroine alıştırmaz. Fuhuş batağına çekmez. Tam tersine bu suçluları yakalatarak gençleri korur. Muhbir hiçbir vatandaşa tuzak kurmaz. Vatandaşları güç durumlara sokanları; canını ortaya atarak piyastos eder. Muhbirlerin yüzlerce faydasını anlayan vatandaşlar muhbirleri severler.

DÜNYADA Kİ DERİN DEVLET KURALLARI

Daha kolay anlaşılacak şekilde yazacak olursak. Bu gurup şuna inanmıştır. Vatandaşa kötü davranan devlet yetkilileri ağır cezalar alırsa, devletin iş yaptırma gücü ve oteritesi zayıflar; ülkeyi koruyacak kimse kalmaz. Bu yüzden devlet vatandaşa korku salan memurlarına ceza verme yerine, ödüllendirmelidir ki halk devlete karşı ayaklandığında nelerle karşılaşacağını bilsin ve korksun; kuralının peşinden giderler.

Diğer ılımlı gurup ise yasaların işlemesini demokrasinin olmasını halkın ve devletin eşit haklara sahip yaşamasını isterler.

DERİN DEVLETİN DERİN DAVRANIŞLARI

Derin devlet faaliyetleri arasında neler var onları öğrenelim. Derin devlet yapılanmasında kasa açan ustalar ve çilingirlerde bulunmaktadır. İhtiyaç olduğunda çilingirler devreye girer. Korkutulmak istenen birisi evinde veya işyerinde olmadığı anda çilingir yardımıyla girilir. Bu çalışmada amaç ne ise o uygulanır. Örneğin biz istediğimizde bu olayı gerçekleştirebiliyoruz izlenimi vermektir. Bazı durumlarda girilen mekândan hiçbir şey alınmaz. Sadece girildiğine dair emareler oluşturulur. Mekân sahibi birilerinin girdiğini anlar. Bu olaylarda amaçlar farklılık gösterir. Milletvekilleri yönlendirilmek istendiğinde bu çalışmalar yapılır. Korkutulmak ve düşüncelerinden vazgeçirmek istenilen bireye yapılabilir. Bu olaylarda mekânın anahtarları kopyalanabilirse çilingirlere gerek duyulmaz. Örneğin uzun süreliğine misafirliğe gittiğiniz bir yerde sizden habersiz anahtarlarınız alınıp kopyalanabilir.

DERİN DEVLET VE YASADIŞI GURUPLAR

Derin devlet ve bilinen devlet arasındaki farklılıklar. Görünen bildiğimiz yasal devletler mafya yapılanmalarını yok etmek için uğraşırlar. Şimdi ise derin devletin neler yaptığına bakalım. Derin devlet mafyayı gerektiğinde yasal devlet gibi yok etme faaliyetlerini sürdürür. Mafyayı zayıflatır ve bitirir. Derin devlet yapılanması ihtiyaç duyduğunda amaçları doğrultusunda mafyayı taşeron gibi kullanır. Derin devlet; daha iyi kullanacağı şekilde yeni mafyalarda türetir. Mevcut olanları ve kendi desteklediği mafyayı amaçları doğrultusunda kullanır.

DERİN DEVLET VE MAFYA

Derin devlet mafya guruplarının piyasadaki etkinliklerini azaltmak istiyorsa şu yöntemi uygular. Önce mafya guruplarının itilafa ve anlaşmazlığa düşmelerini tetikler. Daha sonra bu zayiatı çoğaltmak için ortam oluşturur. Derin devletin elinde saldırganlık oluşturan ilaçlar vardır. Bu ilaçları mafya şeflerine ve elemanlarına içirir. Bu yöntemi gizli olarak yapar. Mafyasal gurupların ilaç içtiklerinden haberleri yoktur. İlaçlama sonrası saldırılar artar. Mafya gurupları piyasadan silinir.

DERİN DEVLETİN İZLERİ VE İŞARETLERİ

Terörist ve anarşist guruplara maddi manevi destek veren işadamları bilindiği halde ceza almıyorsa bu durum derin devleti rahatsız eder. Cinayetlere karışmış mafya elemanları ile irtibata geçerek bu işadamlarını piyasadan silmeye ve yok etmeye başlar. Terörist gurupların finansal güçlerini böylece kırmış olur. Bu kargaşayı derin güçler kendisi yapmasına karşın bilinmesini istemez. Mafyasal hareket görüntüsü verir. İstediğinde sahiplenecek şekilde işaretlerini koymayı ihmal etmez. Cinayetlerin ve yok etme olaylarının birbirlerine benzerlikleri hep vardır. Buradaki amaç gerektiğinde bu iş derin devletin işidir izlenimi vermektir.

DERİN DEVLETİN GANİMETLERİ

İnsan her yerde yaşamak ister. Derinde de olsa yüzeyde de olsa kendini garantiye almak ister. Derin devleti yönetenler diğerlerinden kendilerini daha üstün görürler. Derin işler yaparken birçok parasal kaynağa ulaşırlar. Bu paraların çoğunu kendilerine alma çabası ve yarışına girerler. Derin devlete çalışanların en önemli yönlerinden ve özelliklerinden bahsedeceğiz. Derin devletin içersinde olanlar her türlü kargaşayı yaşarlar. Kimin ne zaman öldürüleceğini çok iyi bilirler. Bu şu anlama da gelmektedir. Kendilerinin de hangi nedenlerden ötürü öldürüleceklerini bildikleri için cesaret duyguları çok gelişmiştir. Ölümden korkmazlar. Bu nedenlerden dolayı kendilerine verilen olanakları çıkarları doğrultusunda kullanırlar. Derin devlette neler döndüğünü daha net olarak anlatalım. Yasal çalışan emniyet müdürlüklerinden yola çıkalım. Polisler bıçaklama olayları çoğaldığında bıçak taşıyanları yakalama operasyonları yaparlar. Bu polislerden birkaç tanesi topladıkları bıçakları evlerine götürdüklerinde ceza almayacaklarını bilirler. Sürekli bu çalışmaları yaptıkları için nelerin döndüğünü ve konuşulduğunu tespit etmişlerdir. Kendilerini uyaracak polis şeflerinin de polislik yaptıklarında hoşlarına giden bıçakları götürdüklerini duymuşlardır. Bu yüzdende korkuları yoktur. Şimdi derin devlette neler dönüyor ona gelelim. Aslında emniyette çalışanların yaşadıkları kurgular dönüyor diyebiliriz. Zaten polis ve bıçak örneğini bu yüzden yazdık. Derin devletçiler ne zaman öleceklerini kendi deyimleri ile ne zaman kopacaklarını bildikleri için sonsuz cesaretleri vardır. Bu gidişat ortalıkta gezen olanakların ve paraların ne kadarını alacaklarını bilirler. Biraz önce yazdığımız polislerde arada bir beğendikleri bıçakları götürdükleri için sorun yaşamıyorlardı. Hâlbuki polisler her gördüğü bıçağı toptan götürmüş olsalardı sert uyarı alacaklarını biliyorlardı. Derin devletteki yapıda aynıdır. Bir anlamda derin devlettekilere görevlide diyenler var. Çünkü bunlar haydut çetelerinden çok noktada ayrılıyorlar. Ellerindeki paraları savaşlardaki mallar gibi görüp hepsini kaçırırlarsa mafyadan farkları kalmayacaktır.

VATANDAŞLARIN DERİN DEVLETE İLGİSİ

Derin devlet kitaplarının piyasada bin taneye yaklaşmış durumdadır. Bende uzun yıllardır derin devlet araştırmaları yapmaktaydım. Kitaplarımın konusu derin devlet olmasa bile mafya konulu kitaplarıma derin devlet bölümleri yazıyordum. Okurlar bu bölümleri konuşuyorlardı. Benim yazdığım kitaplara övgü yağdıran okurların çoğu şöyle diyordu. Diğer kalın şekilde yazılmış derin devletleri “hakan şunu şu tarihte yaptı”,”serdarın mahkemede konuştuğu fezlekeler”,”derin devletin kadrosunda olma ihtimali olanların resimleri hayat hikâyeleri var sizin yazdıklarınız gerçekten derin” gibi sözler söyleyen okurlarımın hepsi bilgilere nereden ulaştığımı soruyorlardı. Bu duyduklarım doğrumu diye kitapçılara gittim ve bulduğum derin devlet kitaplarına göz attım. Okurların olayları hiçte mübalağa etmediklerini gördüm. Söylediklerinde abartı yoktu tam tersine eksikleri bile vardı. Derin devlet adamı sayılmayacak insanları derin devletin adamıdır diye yazmışlar aile soy kütüğünü vakıflar genel müdürlüğünden aldıktan sonra ekleyip derin devlet kitabı diye satıyorlardı. Bu yazılan derin devlet kitaplardaki bilgilerin tümünü mahalle esnafı tam bilmese bile üç beş aylık muhbirlik yapan vatandaş yüz mislini bilirdi. Gerçektende yazılmış kitaplardaki bilgiler hasanın, hüseyinin ve adilin bildiği bilgilerdi.

CASUSLAR BÖLÜMÜ

Casusluk konusunun insanlara heyecan vermesinin nedenleri karmaşık yapılarıdır. Casusluğun tanımını gerçek anlamda yapabilecek hiç kimse yoktur. Casusluğu sonbaharda yaprakları savrulan ağaç gibi düşünün. Bu ağacın tüm yapraklarını kimse bir araya getiremez. Sadece görenlerden bazıları uçtuğu istikametleri söyleyebilir. Bu anlattıklarımızı şöyle ispatlayabiliriz. Piyasada yerli ve yabancı casus kitaplarının hiçbirinde şaşırtıcı ve ilginç bilgi kesinlikle yoktur. Tüm bilgilere mahallenizdeki siyasetle ilgilenen hele de aşırı uç diye bilinen bir insana rica ettiğinizde casusluk kitaplarında bile yazmayan ipuçlarını size verecektir.

CASUSLUK NEDEN HEP GİZLİ KALMIŞTIR

Casusluğun kökleri neden görünmemektedir, neden bu şekildedir, şimdi onu yazalım. Casusluk o ülkenin bebekleri de dâhil tüm yaşayanların canlarını bunun yanı sıra devletin tüm varlığını ilgilendiren gerçek bir kavramdır. İyi yönetildiği zaman ülkeler güvendedir. Eğer bu güvence yukarıda aktardığımız ağaç ve yaprak örneğindeki gibi olmasaydı derin sorunlar yaşanırdı. Ağacın tek yaprağı her şey demek olsaydı çöküşler olurdu. Daha kolay anlaşılır hale getirirsek casusluğu tek bir kişi bilseydi ona ulaşan istediğini elde edebilirdi. Oysa casusluğu çözebilmek için birçok yerdeki insanlara ulaşılarak ancak çözülebiliyor. Bu insanlarda rüzgârın uçurduğu yapraklar gibi nerelere gittiklerini hangi daldan koptuklarını bulmak imkânsızdır.

İLLUMİNATİ GERÇEĞİ

(DÜNYADA MAFYANIN BİR ÜSTÜ OLDUĞUNA İNANILAN ÖRGÜT)

Mafyanın bir üstü gibi gösterilmeye çalışılan illuminati örgütü gizemini koruduğu için güçlü gözükmektedir. Hemen illuminati nedir özetleyelim. Daha önce "kolpacılık ve zarfcı mafya" adlı bir kitap yazdım. Okurlarım kitapta yazılan bilgilerin hepsi yeni bilgiler bu yazdığınız bilgilere nası ulaştınız dediler, merak ettikleri şeyleri bana ilettiler. Okurlarda bir inanç oluştu, inanç çok önemlidir. İlluminati kurgusu aynen benim içinde bulunduğum durum gibidir. Nemi demek istiyorum aslında çok açık, diyelimki kolpacılık veya zarfcılıkla ilgili merak edilen bir durum gelişti insanlar kime soracak. İnandığı bilgili birine soracağı kesin çünki daha önce buna tanık olmuştur.kolpacılık ve mafya konusunda birçok toplantıya davet edildim. Bir çok panelin yönetiminide yaptım.

ETKİLİ OLAYLAR VE İLLUMİNATİ

İnsanlara şöyle bir soru sorsak ne cevap alırsınız. Filan ülkedeki darbeyi yapmayı kim başardı. Darbe büyük bir olay olduğu için mafya yaptı demeyecekler. Darbeyi yapanı ben çok iyi biliyorum diyecekler ve cevapları kesinlikle illuminati  olacaktır. Hemde öyle bir inandırıcı konseptle anlatacaktır ki buna inanmazsanız radikal bilgisiz birey ilan edileceksiniz. Çok uzağa gitmeden gayet açık bir örnek vereyim ve tartışalım. Ülkemizde seçim yapılıyor, bende pragmatistlerin bir yönünü denemek istedim. Pragmacılar deneye ve görgüye dayalı bir hayat yaşarlar. Söylenenleri denemeden görmeden inanmazlar. Ülkemizde seçim olduğu zaman oy kullanmaya gittim. Söylenenler belki doğru olabilir diye düşünmeye başlamıştım. Nedir bu söylenen derseniz hemen yazayım. Ülkemizi başka ülkeler yönlendiriyor denmekteydi. Ben seçim kağıdımı aldım istediğim partiye oy verdim. Epeycede etrafıma baktım beni yönlendirecek hiç bir ülke veya şahıs yoktu. Daha net söylemle şu partiye oy ver bu partiye oy ver diyen birilerini göremedim. Ondan sonrada sandığın açılmasını bekledim. Oylar sayıldı kayda geçti ve seçim binasına gittim. Peki nasıl oluyorda ülkemizi başka ülkeler yönetiyor diyebiliyoruz. Ben oyumu kullanırken hiçbir ülke beni yönlendirmedi ki siz oy kullanmaya gittiğinizde herhangi bir yabancı ülke veya şahıs benim istediğim partiye oy ver dedimi. Siz istediğiniz partiye oyunuzu verip çıktınız. O halde bizi nasıl başka ülke yönetiyor. illuminati olayıda aynen böyle bir kurgudan ibarettir. Kitabınızı buraya kadar okuduğunuz için içtenlikle teşekkür ediyorum.

AVRUPA ÜLKELERİNDE İLLUMİNATİ ÖRGÜTÜNÜN ETKİLERİ

Çok yakından izlediğim bir ülkeler var kıtasını söyleyebilirim avrupada kıtasında olan bu ülkeler daha önce gerçekten mafyanın kontrolüne geçmişti. Bakana başbakana mafya emir verebiliyordu. İşadamı sanatçı demeden tehtit ve cebir kullanabiliyordu. O ülkenin istihbarat servislerinin yoğun çalışmaları sayesinde mafyasal hareketler bitirildi. Seçimler oldu hükümet kuruldu, avrupa ülkeleri düzene girdi. Bu partinin mafya ile bağlantısının olmadığını o ülkenin halkı gördü. Diyelimki bu ülkede bir seçim olacak böyle bir ülkede halkı siz yönlendirebilirmisiniz. Ülkeyi mafyadan temizleyen arındıran bu partiye oy vermeyin deseler siz ne yapardınız? Kimse kimseyi yönetemez ve yönlendiremez. Şu tür kolpalar gerçekleşebilir. Kafa karıştırmak için bizi; derin devlet yönetiyor, kolluk kuvvetleri yönetiyor bilinmeyen güçler yönetiyor gibi mesneti olmayan dedikodular yayılır. Amaç nedir derseniz mafya hareketlerini güçlü göstermek ve halka korku yaymaktır.

İLLÜMİNATİ VE LÜKS YAŞAM

Tatilimi yaptığım tatil köyünde bir dönem mafyanın egemenliğinde olup sonradan kurtulan ülke vatandaşlarıda vardı. Sohpetimizde bir tanesi şu sözü söyledi. Any party that went into this election period, election will only knew my vote would have given the vote. I saw our country and the party manages mafyanı we saved mafia.

"ülkemizi mafyadan arındıran partiye her seçimde kesinlikle oy veririm düşüncesindeler. Bu parti yıllar sonra bile seçime girse hatta o seçimde birtek benim oyum çıkacağınıda bilsem yine oy verirdim düşüncesindeler. Avrupadaki seçmenlerin özet düşünceleri şu şekildedir. Biz ülkemizi mafyanın yönettiğini gördük ve bu parti bizi mafyadan kurtardı." Avrupadaki ülkeleri mafyadan kurtaran hükümetler şu an halen yönetimdeler. Dünyayı yönettiğine inanılan illuminaticiler gelse eskisi gibi olun dese olurmusunuz. Bu ülkeyi eskisi gibi yapma gücü kimde olabilir ki. Dünyada neden illuminaticiler varlıklarını azda olsa hissetiriyor hemen açıklayabilirim. Ülkeyi yönetenler çok aşırıya kaçıp lüx yaşarlarsa o ülkenin egemenliği azalır. Ülke vatandaşlarından alınan vergilerle yetinmeyen yöneticiler lüx yaşam sürmek için dış ülkelerden para alırlarsa o ülkede mafyanın bir üstü olan illuminati değil mafya bile o ülkede kol gezecektir.

İLLUMİNATİ OLMANIN YOLLARI (İRONİK BAŞLIK)

Dünyanın herhangi bir ülkesinde işleri iyi giden işadamı, siyasetçi veya sanatçının bu örgüte üye lafları hemen çıkmaktadır. Kendisinin gidip illuminaticilere üye olmasına hiç gerek yoktur. Hayali olarak halk onu üye yapmayı başarır. Halbuki durum şu şekilde işlemektedir. İşadamı işini sanatçı sanatını siyasetçi siyasetini yapmaktadır. Bu örgüte üyeliğini bırakın birçoğunun bu örgütten haberleri bile yoktur. Kendisinin illuminati örgütüne üye olduğunu sevenlerinden öğrenir. Birçoğu da şöyle düşünür. Sevenlerim beni bu illuminati örgütüne layık gördüğüne göre hemen cevap vermemem gerekir. Önce araştırıp sonra üye olup olmadığımı söylerim diye karar alır. Güvendiği yakınlarından böyle bir örgüt var mı faydalımı zararlımı bilgisini alır. Üye olarak gösterildiği illuminati örgütünü yeni öğrenmiştir. İlluminati olmanın yolu halkın en beğendiği insan olmakla aynı anlama gelir.

İLLÜMİNATİ KOLPASINI KİMLER YAPAR

Şimdi yazacağımız kolpaya sizlerde şaşıracaksınız. illüminati derin bir kolpa çeşididir. Aslında olmayan gerçek dışı bir konuyu haber yaparak para kazanan dolandırıcılar vardır. İnsanların merak duygularını kullanarak menfaat elde ederler. Örneğin illüminati örgütünü moda yapıp halkın dikkatini çekerek çıkar elde edenler her zaman başarılı olmuşlardır. Bu konuları yazarak veya yayınlayarak nasıl çıkar elde edilir diye soracak olursanız cevabı çok açıktır. Bu haber arka arkaya yayınlandığında gazete çok satılacak görsel medya çok seyredilecektir. Herkesin elinde olan bir gazeteye inovasyon bir ürünün reklamını vermek o ürünün markalaşması demektir. Bu yeni ürün herkes tarafından tanındığında ve tüketildiğinde hatırı sayılır paralar kazanılır. Hâlbuki bu kolpa yapılmamış olsaydı yeni çıkan inivasyon üründen çok az sayıda insanın haberi olacaktı. Bu kolpa sayesinde istenilen hedefe ulaşılmakta halklar yönlendirilmektedir. Bu kolpa şöyle işlemektedir. Önce medyada herhangi bir olay popüler hale getirilir. Olay tüm halkın dikkatini çekince reklam satıcıları fabrikatörleri reklam almak için ziyaret ederler. Fabrikatörde bilerek işin içine girer. Aklından geçen cümlelerden bir kaçı şunlardır. Tüm dünyanın gözü televizyonda iken bir anda benim fabrikamın ürünü ekranlarda görünecek. Tüm dünyanın benden ve ürünümden haberi olacak. Hemen istenilen reklam parasını vermeliyim diye karar verir. Gerçektende reklam sözleşmeleri yapılır. Kolpayı yapan medya kolaylıkla reklam aldığı için kazanır. Bir anlamda reklam verende hedefine ulaşır. İstikamet bellidir para kazanmak. Reklam vereni ilgilendiren tek şey illüminati kurgusunun kendisine çok para kazandırdığıdır. Bu kolpada illüminati bir örnektir. Halkı etkileyecek buna benzer yüzlerce desek yanılırız binlerce manipülasyon ve hile ve vardır.

SONSÖZ

Dünyada eşi benzeri olmayan muhbirlerin anıları kitabını okudunuz. Sadece muhbirlerin anılarını değil tüm muhbirlik gerçeğini öğrendiniz. Devletler adına muhbirlik yapan ajanlar konusunda da yeni bilgilere ulaştınız. Kitaplara birkaç satır son söz yazmak gerçekten çok zordur. Yeni kitaplarda buluşmak dileğiyle hoşça kalın.

GÖRÜŞLERİNİZ VE ÖNERİLERİNİZ BÖLÜMÜ

1- Kitapla ilgili düşünce görüş önerilerinizi bizlerle paylaşmak istermisiniz?

2- Muhbirlikle ilgili başka kitaplar okumayı düşünürmüsünüz.

3- Bu kitapta bulamadığınız ve öğrenmek istediğiniz başka bilgiler varmı?

4- Hasboranın daha önceki yazdığı “kolpacılık ve zarfçı mafya”,cesaretli olmanın yolları”,”dolandırıcılık ve hırsızlıktan kurtulmanın yolları kitaplarını okudunuz mu?

5- İsteklerinizi bize bildirdiğinizde kesinlikle değerlendirilecek ve bilgilendirileceksiniz.

0532 543 88 63

www.hasbora.net